Trabzon Masaj Salonu Hicran Hanım

Trabzon Masaj Salonu

“Çalışmak haricinde yaşamın zevkleri ne olacak?

Trabzon Masaj Salonu

Ben nasıl biteceğim?”
“fotoğraf yapmak ve senle sevişmek benim için hayatın amacı.”
Mine bu cevaba gülümsedi. Fuat ise bir an önce eve gitmek için sabırsızlandı.
“Hadi artık eve gidelim bir an önce isterim seni,” dedi.
Fuat içkisini alelacele kafasına dikti. Çıkışta Fuat birazcık tedirgin bir biçimde çantasına  bakıyordu,
onları kimler görmüştü? Mine bu giysiyle çok mu dikkat çekiyordu? Taksi bulabilecekler miydi?
Birazcık zor da olsa bir taksi buldular, ikisi de arka koltuğa geçti. Fuat gene o kendini zorladığı
yapmacık ses tonuyla
“İstinye’ye,” dedi.
Bir taraftan taksiciyle resmi dille söylüyor fakat  bir taraftan da Mineye kaçamak bakışlar atıyordu.
Bakışlarında bir çocuğun gezmeye giderken gözlerinde beliren heves ve coşku vardı. Mine Fuat’ın bu
coşkusunu kendisine karşı olduğundan seviyordu. Nihayetinde bırakıp, usulca Mine’nin
bacaklarına dokunmaya başladı ki eve yaklaştılar.
Eve geldiklerinde,

Fuat kapıyı kapar kapamaz Mine’nin saçından tuttuğu şeklinde kendine doğru çekti.
İhtirasla dudaklarını öpmeye başladı. Sanki bir yere geç kalmış şeklinde aceleyle, dilini Mine’nin ağzının
içinde hareket ettiriyordu. Fuat’ın bir eli Mine’nin boynunu kavrarken bir eli dolgun kalçalarına gitti,
onu daha da kendine doğru çekti. Boynunu tutan eli dolgun göğüslerine yöneldi, sonrasında hızla beline.
Bir dolu oyuncakla karşılaşmış bir çocuk gibi neyle oynayacağını bilmez bir haldeydi. Sabırsızca,
“derhal içine girmek isterim!” dedi Fuat.
Mine öpüşmeye devam etti yumuşak bir şekilde ek olarak çantasını koyacak bir yer aradı ama bulamadı ve yere bıraktı. Fuat iki eliyle kulaklarının arkasından tutarak Mineye diz çöktürdü.

Trabzon Masaj Salonu

“Hadi al ağzına onu, görevini yap, orospu!”
Mine itaatkâr bir biçimde derhal erkeğinin kemerini çözmeye başladı. Bir eliyle kemerini çözerken
dayanamayıp bir eliyle kabarmış erkekliğine dokunuyordu. Fermuarı açtı, çevik bir hareketle iç
fakat sıyırdı. O çok beğenmiş olduğu, hafifçe sola eğri aleti burnunun dibindeydi. iştahla ağzını dev şeklinde
açarak, ağzına aldı derhal. Bu aralarındaki bir tören gibiydi. Fuat ömrü süresince her gün üç öğün bunu
yapmış oldursa bıkmazdı. Mine kadınca arzularının yanında erkeğini çok memnun ettiğini, kendine iyice
bağladığını bilmenin hazzıyla erkeğini daha da ihtirasla ağzına alıyordu. Çoğu süre gırtlağını
zorlayıp,  yaş gelmesine aldırmaması hatta bu durumun hoşuna gitmesi, içindeki erkeğine
teslim olmuş ve erkeğini ona tutsak etmiş bayanın varlığındandı. Bir an vestiyerin camından
yansımalarını gördü.