Trabzon Mutlu Son- Masör Esra

Trabzon Mutlu Son-Bayan Esra

Trabzon Mutlu Son-Bayan Masör Esra Bu çaba, Thislewood’un gözetimi altındaki kölelerin ve Peggy’nin akıbetinin gösterdiği gibi, kara derili insanoğluın bedenleri üzerinden yürütüldü.  Batının Cinsel Cazibesi İtalyan kaşif ve haritacı Amerigo Vespucci, adını Batı Yarımküre kıtalarına vermesinin yanı sıra, Yeni Dünya’yı dev bir seks cenneti olarak tanıtmayı da başarılarının içinde saymaktaydı. Yaklaşık 1504’te yazdığı bir gezi yazısında adamların penislerini beslemek için şifalı böcek zehirlerini kullanan, kimi zaman o penisleri düşürecek kadar şişiren Hispaniolalı (günümüzün Haiti ve Dominik Cumhuriyeti’ni kaplayan ada) doyumsuz kadınlardan söz ediyordu.

Yerli erkekler kadınlarını doyum edemeyince, Avrupalı adamların gelip bu işi üstlenmeleri için şartlar oldukça elverişliydi. Vespucci, kadınların beyaz erkekleri arzuyla beklediğini söylüyordu; aslına bakarsak “Hıristiyanlara” öylesine düşkünlerdi ki, “kötü yola düşüp fahişelik yapıyorlardı.” Vespucci, Yeni Dünya’nın hiçbir şeyden haberi olmayan hanımlarının simsarlığını icra eden tek fert değildi. Diğer hikayelere gore de tüm bölge, elde edilmek için yalvaran kadınlarla doluydu. Seks ile yağma arasındaki etkileşimi vurgulayan Sör Walter Raleigh, Guyana’yı “hiç yağmalanmamış, dövülüp işlenmemiş bakir bir ülke” şeklinde betimlemekteydi. Babaları tarafınca Avrupalılara hediye olarak verilen Brezilyalı körpe kızların “dizgin yüzü görmemiş yabani taylar” benzer biçimde olduğu söyleniyordu.

Trabzon Mutlu Son- Masör Esra

Trabzon Mutlu Son-Bayan Masör Esra Keza, Virginia yerlileri de bir akşam yemeği sonrası birazcık eğlence arayan beyazlar tarafından elde edilmeyi bekliyorlardı. Beyaz adamı rahatlatmak için genç ve güzel bakireler seçiliyordu. Bu genç kızlar o mutlu beyefendiyi soyup yatağa atar atmaz. yavaşça yanına uzanıyorlardı, biri bir yanına öbürü de öteki yanına. Öteki rivayetler yerli kadınların Avrupalı adamların arzularına teslim olmaya zorlandığını kaydederken daha dürüst davranıyorlardı. Bir kaşifin söylemiş olduğine nazaran Brezilyalı hanımlar “kendilerine saldıranlara karşı pek direnç göstermiyorlardı”. “saldırıdan” kasıt büyük mümkünlıkla tecavüzdü ama bu, “vahşi bir atı” fiziksel şiddetle disipline sokmaktan fazlası değildi.

Aslına bakarsak şiddet, beyaz adam için durumu daha da cazip hale getiriyordu. Christopher Kolomb’un Batı Hint Adaları’na yaptığı yolculuğa birlikte rol alan ve Kolomb’un kendisine “çok güzel bir Karayipli kadın verdiği. İtalyan bir soylu, vahşi seksi detaylarıyla anlatıyordu: Onu odama almış olduğumda âdetleri gereği çıplaktı. Onunla zevkin doruğuna çıkmak için arzuyla dolup taşmıştım ve bu arzumu tatmine kalkıştım.