Trabzon Mutlu Sonlu Masöz Bayanlar

Trabzon Mutlu Sonlu Masöz

Elizabeth ayağa kalkıyor, “Otobü sü m geldi” diyor. Insanın siyah naylonun içindeki eli, bir kadının içi boş kasığına bü rü nmü ş bir kuklayı andırıyor ve Elizabeth birden heyecanlanıyor. En sonucunda. Yalnızca bir Trabzon Mutlu Sonlu Masöz saniye için. Adam ansızın soluklaşıyor, sö nü yor, yassılaşıyor, grileşiyor. Elizabeth, “konuşma için teşekkü rler” diyor. Adama bir şey için teşekkü r etmesi gerektiğini hissediyor. Adam elini bikininin içinden çekiyor, ü zgü n gö zlerle Elizabeth’e bakıyor. “zorunlu olmasam bunu yapar mıydım sanıyorsunuz?” diyor.

Nate banyo yapıyor. Tam banyosunun ortasında, uzun baldır kemiklerini sabunlarken, Elizabeth kapıyı vurmadan içeri dalıyor. Tuvaletin kapağını kapatıp ü zerine oturuyor, kamburunu çıkararak öne doğru uzanıyor, dirseklerini koyu renk etekli dizlerine dayıyor. Noel armağanı olarak Nancy’ye aldığı bir şeyi Nate’e gö stermek istiyor. Kü çü k, tiyatrovari bir makyaj  takımı  bu.  Elizabeth  onu  Malabar’s’tan  almış.  Sırf  bunun  için  gitmiş  oraya.  I˙çinde birkaç tane yağlı kalem, yalancı kan, bir çift bıyık, bir çift de kaş var.

Trabzon Mutlu Sonlu Masöz

Elizabeth, “Nancy buna bayılacak” diyor. Nate ona hak veriyor. Bayılacak hakkaten. Elizabeth çocuklar için hep gü zel armağanlamış olur bulur. Nate ise ne istediklerini hep onlara sormak zorundadır. Tuvaletin ü zerinde, sol omzunun arkasında oturan Elizabeth’in varlığı Nate’i sinirlendiriyor. Onu gö rebilmek için başını çevirmek zorunda. Oysa Elizabeth, hiçbir çaba harcamadan, derhal hemen Nate’in tamamını –bununla beraber çırılçıplak olarak– gö rebiliyor. Nate kesilmiş sabun kö pü klerinin, gri parçacıkların, suyu kirleten deri dö kü ntü lerinin farkında. Sü ngerle kolunu şiddetle ovalıyor. Sü nger derinin ü stü nde kaplan dili gibi sert.

Bu onun sü ngeri. Bunları doğal sü ngerlerden, liflerden başka aslabir şey satmayan Bathurst’taki kü çü k bir dü kkândan alıyor. O bildik şık banyo butiklerinden biri değil burası; sü ssü z, gö sterişsiz, asık suratlı bir dü kkân. Ham maddeyi hissedebilirsiniz orada. Kü çü k bir ithalatçı. Nate bu dü kkâna girmeyi, kü çü k tezgâhta birbiri ü stü ne yığılı duran sü ngerlerden birini seçip almayı seviyor. Kendini sü yUn içinde, bıçağı.Dişlerinin içinde, sü ngeri mercan kayalıklarından keserken gö rü yor, sonrasında soluklanmak için suyun yü zü ne çıkıyor ve sü ngeri demir atmış tekneye fırlatıyor, gene dalıyor.