Trabzon Masaj Salonu-Masöz Esra
Trabzon Masaj Salonu-Masöz Esra
Trabzon Masaj Salonu-Masöz Esra “Evet,” dedi. “Bu iyi olur,” fakat aslen Yunan Antolojisi umurunda bile değildi. Bü tü n istediği bir bardak suydu.
“Bir bardak su almama izin ver,” dedi. “Susadım.” Yataktan kalkmaya hazırlandı. “Hayır, ben getiririm,” dedi Bob. “Sen olduğun yerde kal.”
Kitabı bıraktı, yataktan kalktı ve odadan çıktı. Hanım suyu kendisi almak istiyordu fakat bir şey sö yleyene kadar Bob gitmişti bile. Gerçekten susamıştı ve insanın beceriksizliğine inanmak istemiyordu.
Bir bardak suyu ne kadar sü rede getireceğini dü şü ndü , elbette, eğer mutfağa neden gittiğini hatırlayabilirse.
Constance haklıydı.
Geri dönene kadar on dakika geçti.
Trabzon Masaj Salonu-Masöz Esra
Çok susamış olduğundan dakikalar çok yavaş geçiyordu. O gece fazlaca uzun bir sü re tıkaçlanmıştı.
Constance yatakta duran kitaba baktı. Kitabı eline alacaktı fakat kitaba ulaşmadan elini geri çekti. Yunan Antolojisi’nden nefret ederdi çü nkü onları saran mutsuzluğun en bü yü k sebebiydi. Bu eski şiir kitabı onun için siğillerin bir işaretiydi.
Kitabı pencereden atmak için ani bir zorunluluk hissetti, gece trafiğinin ortasına düşmesini izleyecekti, sonrasında kitap aklında havada yere düşüyorken, anında fikrini değiştirdi.
Dü şü ncelerini Bob’u mutfakta neyin alıkoyduğuna yö nlendirdi. Normalde, bir bardak su bayağı bir şeydi. Yeniden hüzünlendi.
On dakika geçti.
Constance yataktan çıkmaya yeltendi, sonra Bob’un koridordan yukarıya doğru geldiğini duydu, öylece olduğu yerde kaldı ve bekleyişin son saniyelerini de tamamladı.
“I˙şte,” dedi Bob gü lerek. Elinde bir sandviç vardı. “Gü zel bir fındık ezmesi ve ü stü nde çilek reçeli olan bir sandviç. Bu senin açlığını gidermeli.”
Bob, Constance’a sandviçi uzattı. Kadın sandviçe gözlerini dikti.
Logan kardeşler ant içti
Bowling kupalarının çalındığı akşam hiç yoktan bir yıldırım ve gö k gü rlemesi fırtınası koptu. Logan kardeşler inanmayan gö zlerle boş dolaba baktılar, gö k gü rlemesi ve yıldırım tepelerinde bowling lobutları benzer biçimde çatırdadı, çılgın bir bowling topu şeklinde, gökyüzünü sıçrattı.